Yapay zeka ile teslimatta sürat rekoru kırmaya hazırlanıyor

Sürat Lojistik, yapa zeka yatırımı ile teslimatları şehir içinde 2 ile 4 saat aralığına çekmeyi planlıyor. Şirketin Genel Müdürü Tarkan Türkel, Avrupa’ya da 48 saate indirmeyi planladıklarını ifade etti.

Türkiye son yıllarda dijitalleşme konusunda çok hızlı yol alırken, lojistik sektörü dijitalleşme rüzgârı ile büyük bir dönüşümden geçiyor. Bu süreçte, yapay zekâ destekli planlama, akıllı dolap sistemleri, intermodal taşımacılık ve sürdürülebilir lojistik çözümleri ile öne çıkan Sürat Lojistik, dijitalleşmeyi sadece operasyonel verimlilik olarak değil, müşteri deneyimi ve sürdürülebilirlik ekseninde de ele alıyor.

Dijital dönüşümle rota planlamadan teslimat analizine kadar tüm sistemi veriyle yöneten bir modele geçtiklerini söyleyen Sürat Lojistik Genel Müdürü Tarkan Türkel, “Sektörde rota planlama ve talep tahmin sistemi uygulamaları ile öne çıkıyoruz. Artık hangi gün, hangi bölgede, ne kadar taşıma yapılacağını algoritmalar önceden hesaplıyor. Operasyonlarımız uçtan uca izlenebilir hale geldi, müşterilerimizin gönderilerini anlık olarak takip edebiliyoruz. Rota planlama, yük optimizasyonu, filo takibi ve müşteri görünürlüğü artık tek bir platform üzerinden yönetiliyor. Bu sayede hem operasyonel hız kazandık hem de karar verme süreçlerimiz veriye dayalı hale geldi. Otomasyonla birlikte hata oranlarını düşürüp teslimat sürelerini kısalttık” dedi.

Teslimat süresi kısalacak

Sürat Lojistik’in 2026 yılına yönelik hedeflerini de paylaşan Genel Müdür Tarkan Türkel sözlerine şöyle devam etti: “Bu hedefleri operasyonel kapasite artışı, dijitalleşme ve otomasyon, Avrupa’da doğrudan yapılanma, Intermodal hatların güçlendirilmesi, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik olarak sıralayabilirim. Bu başlıklarda önemli yatırımlarımız var. Özellikle dijitalleşme tarafında, rota planlamadan teslimat analizine kadar tüm sistemi veriyle yöneten bir modele geçiyoruz. Dijital ve otomasyon yatırımlarımız 2026’da sermaye planımızdaki en büyük paya sahip olacak. Intermodal ağımızı hızla genişletiyoruz. Mikro-fulfillment merkezleri ile şehir içi teslimat hızını 2-4 saat aralığına indirmeyi hedefliyoruz. Dijitalleşme bizi sadece hızlandırmadı; görünür ve güvenilir hale getirdi. Artık yurtdışında bir müşteri, yükünün Türkiye’den çıkıp hangi dakikada teslim edildiğini sistemlerimizden anlık görebiliyor. Bu şeffaflık ve hız, güven yaratıyor. ‘48 saatte Avrupa teslim’ hedefimiz sayesinde uluslararası arenada Türk lojistik sektörünün itibarı güçleniyor. Biz sadece taşımacılık yapmıyoruz; Türkiye’nin lojistik markasını dünyaya taşıyoruz.”

Sistem anlık güncellenecek

Dijital dönüşümün sadece bir teknoloji yatırımı olmadığına işaret eden Türkel, “Bu süreçlerin yeniden tasarımı, insan kaynağının dijitalleşme kültürüne adapte edilmesi anlamına da geliyor. Ama dijital dönüşümün asıl getirisi verimlilik, hız ve müşteri memnuniyetinde yaşanan sıçrama. Biz dijitalleşmeyi bir düşünme biçimi olarak tanımlıyoruz. Sürat Lojistik olarak tüm operasyon zincirlerimizi uçtan uca dijital ortama taşıdık. Rota planlama, yük optimizasyonu, filo takibi ve müşteri görünürlüğü artık tek bir platform üzerinden yönetiliyor. Bu sayede hem operasyonel hız kazandık hem de karar verme süreçlerimiz veriye dayalı hale geldi. Otomasyonla birlikte hata oranlarını düşürüp teslimat sürelerini kısalttık. Veri analitiğiyle her gün milyonlarca satır operasyon verisini analiz ediyor, sezgiyle değil, sayılarla hareket ediyoruz. Sistemlerimiz sayesinde rotaları dinamik olarak yeniden planlayabiliyoruz. Bu sayede trafik, hava durumu veya hat yoğunluğu gibi etkenlere göre sistem kendini anlık güncelliyor. Ayrıca müşterilerimiz gönderilerinin hangi aşamada olduğunu canlı olarak izleyebiliyor. Şeffaflık, artık rekabet avantajımızın bir parçası. Müşteriye hız kadar öngörülebilirlik sunmak istiyoruz” dedi.

Yapay zekânın operasyonel kararları yönettiği bir model hedeflediklerini anlatan Türkel, “Böylece müşteriler sadece teslimat değil, çevresel etki performansını da takip edebilecek. Dijitalleşmenin ikinci evresinde amaç, sürdürülebilirliği görünür hale getirmek” değerlendirmesinde bulundu.