Bilim dünyasıyla birlikte her alanda eşit hak ve fırsatlar konusunda farkındalık oluşturma amacıyla Aydın Doğan Vakfı tarafından düzenlenen 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü Paneli, 11 Şubat Perşembe günü, saat 20.00’de yapıldı. Şirin Payzın moderatörlüğünde gerçekleşen ve canlı yayınlanan panele, Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner ve Almanya’nın en saygın ödüllerinden Victress Ödülü’ne layık görülen Türk Doktor Dilek Gürsoy konuk oldu.
Türkiye’de kız çocuklarının tüm potansiyellerine ulaşmalarının önündeki engellere dikkat çekmek için çalışmalarına hız kesmeden devam eden Aydın Doğan Vakfı, 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü için değerli isimlerin katıldığı bir panel düzenledi. Bilim dünyasıyla birlikte her alanda eşit hak ve fırsatlar konusunda farkındalık oluşturmanın amaçlandığı panel, 11 Şubat Perşembe günü, saat 20.00’de canlı olarak yayınlandı. Almanya’nın en saygın ödüllerinden Victress Ödülü’ne layık görülen Türk Doktor Dilek Gürsoy ile Aydın Doğan Vakfı bursiyerlerinden Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi Şefika Akman ile Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Sevdenur Demir de panele katıldı.
Başarılar Paylaşıldı
Moderatörlüğünü Şirin Payzın’ın yaptığı panelde, Aydın Doğan Vakfı Başkanı Hanzade Doğan Boyner ve Dr. Dilek Gürsoy başarı hikayelerini panele katılan öğrenciler ve izleyicilerle paylaştı. Yıllar önce Baba Beni Okula Gönder Projesi sırasında açılışı yapılan kız öğrenci yurtlarına gittiğini aktaran Şirin Payzın, bu örnek ve lider projenin kız çocuklarının hayatında ne gibi farklar oluşturduğunu gözlemleme fırsatı bulduğunu söyleyerek paneli başlattı. Türkiye’nin teknolojik ve dijital dönüşüm konusunda ilk girişimcilerinden olan Hanzade Doğan Boyner; “Cinsiyet eşitliği bir insanlık hakkı, dünyaya gelen iki cinsiyetten birine okumayı, çalışmayı, sağlık hizmetini hak görürken diğerine hak görmemek ve evde otur demek çağdaş yaşama aykırı.” dedi. Sözlerine şöyle devam etti: “Kız çocuklarının okullaşma oranında ciddi bir etki sağlayan Baba Beni Okula Gönder burs programını hiçbir zaman bir proje olarak görmedik; o bizim için bir seferberlikti! O yıllarda Türkiye’de kız çocuklarının okullaşma oranlarda ciddi farklar vardı. Son gelinen noktada fark kalmadı ancak eşitsizlik de maalesef bitmedi. Bu nedenle, okul sürecinde kız çocuklarının güçlenmesi için ve kız çocuklarının özellikle bilim, teknoloji alanlarında ilerlemesini engelleyen önyargıların kaldırılması adına çalışmalar yapmaya ve yürüttüğümüz kampanyalarla sesimizi duyurmaya gayret ediyoruz, Vakıf olarak bu yönde birçok faaliyet sürdürüyoruz.
Görüyoruz ki, lisede kız çocukları yeteri kadar mühendisliği seçmiyor. Çünkü toplumda olan önyargılar ve dayatmalar kız çocuklarının seçimlerini olumsuz yönde etkiliyor. Yeni dünyada teknolojiden, bilimden uzak kalan ve kadınların eşit katılımını sağlayamayan toplumlar, çağımızın değişimine ayak uyduramayacaklar ve geri kalacaklar. Daha çok kadının hukuk, tıp ve mühendislik alanında yer almasına ihtiyaç var. Aydın Doğan Vakfı olarak liselere rol modeller götürüyoruz, kampanyalar yapıyoruz ve bu bölümleri seçen genç kızlarımıza burs vererek güçlenmelerini sağlıyoruz.”
Avrupa’da Bile Ayrımcılık Var
Panelde Avrupa’nın ilk kadın yapay kalp cerrahı unvanının da sahibi olan Dr. Dilek Gürsoy, bu başarıya ulaşırken ne gibi engellerle karşılaştığını ve yola nasıl devam ettiğini anlattı. “Annem 17 yaşında Almanya’ya gelip çalışmaya başlamış, okuma-yazması olmayan ama çok zeki bir kadın. Sen kadınsın yapamazsın sözünü ailemden hiç duymadım. Annemin bana verdiği özgüvenle ilerledim. Hastanede henüz bölüme karar vermemişken ameliyathanede ‘kalp cerrahları erkek olur, uzun çalışma saatlerine dayanamazsın’ diyorlardı. Annemin yüreklendirmesiyle gözüm hiç korkmadı. Güçlü ve özgüvenli bir kadın her yerde göze batıyor. Avrupa’nın göbeğindeyim, güçlüyüm ve yaptığım işi çok iyi biliyorum. Erkeklerin baskın olduğu alanlarda bu sorun olabiliyor. Ameliyatlarımı yapıyordum, para kazanıyordum ama vizyonum bambaşkaydı. Konfor alanımdan çıktım, risk aldım, yapay kalp merkezi kurmak için harekete geçtim. Kadınların bu alanlarda fark oluşturduğuna inanıyorum. Birlikte çalıştığım kadın mühendisler var. Mesela kadınlar yapay kalp, kadın göğsüne nasıl olur diye bakabiliyor, kadınların da ihtiyaçlarını hesaba katıyor. Yapay kalpler hep erkekler için çalışıldı. Küçük göğüs kafesinde nasıl olur, bunların da çalışılması lazım.” dedi.
Herkes Eşit Olmalı
Bir saat süren ve canlı yayınlanan panel, Handaze Doğan Boyner ve Dr. Dilek Gürsoy’ın gençlere tavsiyeleriyle bitti. Dr. Dilek Gürsoy önemli işler başarmış kadınların, gençleri desteklemek zorunda olduğuna inandığını söyledi ve şöyle devam etti: “Gençlere yardımcı olmalı ve onları yüreklendirmeliyiz. Kadınlar birbirini desteklemeli. Gençlere inandıkları işin peşinden gitmelerini, zorluklardan yılmamalarını, karar verici pozisyona gelmek için çok çalışmalarını, başarı öykülerini dinlemelerini ve rol modellerini takip etmelerini tavsiye ederim.” Handaze Doğan Boyner ise Aydın Doğan Vakfı’nın çalışmalarının kız çocuklarının hayatını değiştirdiğini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Ben şanslı doğdum, kız çocuklarının eşit olanaklara kavuşması için elimden geleni her zaman yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Bu imkânlarımız varken yetişebildiğim her kız çocuğuna yardım etmek istiyorum. Kurucusu olduğum teknoloji şirketlerinde de kadın girişimcilere yönelik işlerini e-ticarete taşımaları ve büyütmeleri için imkanlar sağlıyoruz. Sadece ben değil, bursiyerlerimiz de bunu yapacak. İmkânı olan herkes bunu yapacak. Biz, hep beraber kararlılıkla bu eşitsizlikle mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Aydın Doğan Vakfı’nın 11 Şubat Uluslararası Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Günü panelinin kaydını Youtube’da https://www.youtube.com/c/aydindoganvakfi adresinden izleyebilirsiniz.