3 yıldır üstü üste bal sektöründe ihracat şampiyonu olan Balparmak’ın Genel Müdürü Onur Özyurt, “Yeni dönemde hedefimiz, bal ihracatımıza ek olarak Apitera markamızla propolis ve propolis katkılı fonksiyonel ürünlerimizle Kuzey Amerika ve Uzak Asya’da yeni pazarlara girmek” dedi.
Türkiye’nin ve dünyanın önemli bal ve arı ürünleri üreticilerinden Balparmak, Amerika, Ortadoğu ve Çin gibi toplam 20’nin üzerinde ülkeye yaptığı ihracatla başarısını artan bir ivmeyle sürdürüyor. İstanbul İhracatçı Birlikleri (İİB) Genel Sekreterliği ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) tarafından düzenlenen “2017, 2018, 2019 Yılları Başarılı İhracatçılar Ödülleri”nde üç yıl üst üste sektörünün ihracat lideri olma başarısını koruyan Balparmak, Türkiye’nin markalı bal kategorisinde (private label hariç) sahip olduğu yüzde 51’lik pazar liderliğinin yanı sıra bugün Türkiye’nin en büyük markalı bal ihracatçısı konumunun da sahibi.
Amerika’ya Açılacak
20’nin üzerinde ayrı ülkeye yaptığı ihracat ile sektöründe son üç yılın ihracat lideri olan Balparmak’ın bu başarının altında yatan en önemli sırrın tüketicilerin Balparmak’a duyduğu güven olduğunun altını çizen Balparmak Genel Müdürü Onur Özyurt, “Ülkemizin dört bir yanında üretilen en doğal balları yüksek gıda güvenliği standartları kapsamında özenle seçiyor; en az 100 parametrede analiz ederek ve saflığını koruyarak tüketicilerin sofrasına ulaştırıyoruz. Bununla yetinmiyor, dünyada ilk defa bir gıda maddesinde Balparmak olarak bizim kullandığımız priospot sistemiyle büyük bir şeffaflık içerisinde tüketicilere ürünlerimizin kaynağını gösteriyoruz. Priospot sistemi sayesinde tüketici, satın aldığı balın, doğal ve sağlıklı olduğunu belgeleyen analiz raporunun yanı sıra kaynağının hangi çiçek ve bitkiler olduğu bilgisine rahatlıkla ulaşabiliyor. Bunun için tüketicinin Balparmak ambalajlarında yer alan QR kodu telefonuna okutması yeterli oluyor” dedi. Önümüzdeki dönemde Balparmak Apitera markası altında geliştirdikleri propolis ve propolis karışımlı arı ürünleriyle büyümeyi hedeflediklerini vurgulayan ve bu yıl itibarıyla ihracatta farklı bir model uygulamaya başlayacaklarını belirten Balparmak Genel Müdürü Onur Özyurt, “Kurulduğumuz günden bu yana dünyanın en mucizevi besini olan bal ve arı ürünlerinin doğallığını ve saflığını koruyarak hak ettiği değeri bulması ve kaliteli yaşamın vazgeçilmez bir unsuru haline gelmesi için çalışıyor, tüketicilerimize her zaman en yüksek kalitede ürünleri ulaştırıyoruz. 40 yıllık tecrübemizle geliştirdiğimiz ve taviz vermediğimiz kalite standartlarımız sayesinde tüketicilerin Balparmak’a duyduğu güven bizi sektörümüzün lideri yaptı. Bu güvenin sonuçlarını dünyanın farklı köşelerinde de görmekten ve anlamlı ödüllerle taçlandırmaktan dolayı son derece mutluyuz. 40 yıldır arıları, arıcıları ve arı ürünlerini koruyarak dünyaya fayda yaratmaya odaklanan bir misyonu sahipleniyoruz. Bu misyonla ülkemizi global arenada temsil etmekten de büyük gurur duyuyoruz. Balın yanı sıra bugün yoğun AR-GE çalışmalarımızla geliştirdiğimiz katma değerli arı ürünlerimizle de sektöre öncülük ediyoruz” dedi.
Hedefte Dubai Var
Balparmak’ın 40 yıllık uzmanlığı ve sunduğu kalite güvencesinin yurtdışında da kabul görüdüğünü anlatan Özyurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “1994 yılından bu yana Almanya, Avusturya, Hollanda, Belçika, Fransa, İngiltere, Çin, Azerbaycan, Singapur, Japonya başta olmak üzere bugün ihracatımızı 20’nin üzerinde ülkeye gerçekleştiriyoruz. Avrupa’da lokal ve gurme ürünler satan marketlerin yanı sıra zincir marketlerin raflarında da yer alıyoruz. 2018 yılında Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki hızlı tüketim sektörünün en önemli oyuncularından IFFCO ile önemli bir iş birliği yaparak Dubai’de Carrefour ve Union Cooperative Society gibi zincir marketlere girdik. Bu iş birliğiyle Ortadoğu ve Körfez ülkelerinde bulunan ulusal, yerel zincir marketler ve geleneksel ticaretin yanı sıra ev dışı tüketim kanalı temsilcileri vasıtasıyla Ortadoğu pazarında önemli bir başarı elde ettik. Önümüzdeki dönemde özellikle Balparmak Apitera markamızın çatısı altında geliştirdiğimiz saf propolis ve propolisle zenginleştirilmiş katma değerli ve fonksiyonel ürünlerimizle Kuzey Amerika ve Uzak Asya gibi yeni pazarlara girmeyi, Avrupa ülkelerindeki ulusal market zincirlerinde varlığımızı büyüterek yaygınlaşmayı hedefliyoruz. 2021 yılında da geçmiş yıllarda olduğu gibi ama bu kez sadece bal değil propolis gibi yüksek katma değerli arı ürünleri ile de ihracat şampiyonluğu alacağımıza inancımız tam.”