5G ihalesinde 1.2 milyar dolarlık frekans alan Turkcell basın toplantısı ile neler yapacağını açıkladı. Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, şirketin 5G vizyonunu ve hazırlıklarını paylaştığı basın toplantısında, “2016’da çıktığımız 5G yolculuğumuzda çok anlamlı bir günü yaşıyoruz. 5G ihalesinde en güçlü kapsama ve frekans bantlarını aldık. Üretimden eğitime, ulaşımdan sağlığa kadar, her alanda yeni bir çağın eşiğindeyiz. 5G, tüm sektörlerde ve sosyal hayatta köklü bir dönüşümü tetikleyecek. Turkcell olarak bu teknolojiyi ülkemizin dört bir yanına taşıyacak olmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi.
Türkiye’nin dijital geleceğinde yeni bir sayfa açıldı. 16 Ekim’de gerçekleştirilen 5G yetkilendirme ihalesinde Turkcell, 1 milyar 224 milyon dolar teklif karşılığında toplamda 160 MHz ile en geniş frekans bandının sahibi oldu. Turkcell 5G ihalesi kapsamında, A1 soyut paketini 429 milyon dolar, B1 soyut paketini 214 milyon dolar, B4 soyut paketini 187 milyon dolar, B5 soyut paketini 186 milyon dolar, B6 soyut paketini ise 208 milyon dolar bedelle satın aldı. Böylece Turkcell ihale kapsamında teknik olarak satın alabileceği paketlerin tamamı olan 5 ayrı frekans paketinin kullanım hakkını kazandı.
Turkcell’in 5G ihalesinde en güçlü kapsama ve frekans bantlarını alarak, lider operatör kimliğini koruduğunu ifade eden Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, şirketin 5G vizyonunu ve hazırlıklarını bir basın toplantısı ile paylaştı.
“5G gibi dönüştürücü bir teknolojiyi ülkemizin her köşesine taşıyacağız”
Turkcell’in frekans bantları için 1 milyar 224 milyon dolar ödeyeceğini ifade eden Dr. Ali Taha Koç, şu mesajları verdi: “16 Ekim tarihi ülkemizin dijitalleşme yolculuğunda önemli bir adımı simgeliyor. Ankara’da gerçekleşen 5G yetkilendirme ihalesi sonucunda, en güçlü kapsama ve frekans bantlarını alarak, lider kimliğimizi bir kez daha perçinlemiş olduk.
5G yalnızca yüksek hız değil; düşük gecikme, yüksek kapasite, yazılım tabanlı mimari ve yapay zekâ destekli ağ yönetimiyle iletişimin doğasını değiştirecek bir devrim. 4.5G’de 30-40 milisaniye olan gecikme süreleri, 5G’de 1-5 milisaniyelere düşüyor. Bu fark uzaktan cerrahi, otonom araçlar gibi kritik uygulamaları mümkün kılıyor. 4.5G bir kilometrekarede binlerce cihazı desteklerken, 5G’de 1 milyona kadar cihaz aynı anda bağlanabiliyor. Bu da nesnelerin interneti çağının altyapısı anlamına geliyor. Turkcell olarak böylesine dönüştürücü bir teknolojiyi ülkemizin her köşesine taşıyacak olmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşıyoruz.”
“Hem geniş kapsama hem de yüksek hız ve kapasiteyi aynı anda sunacağız”
Genel Müdür Dr. Ali Taha Koç, ihalede Turkcell’in aldığı frekans paketlerini de değerlendirdi: “İhale sonucunda aldığımız 700 MHz’lik paketin en önemli avantajı geniş kapsama sağlaması. Özellikle kırsal bölgelerde ve kapalı alanlarda sinyalin daha iyi yayılmasını sağlıyor. Daha geniş alanları kapsamayı mümkün kılıyor. 3.5 GHz ise yüksek frekanslı bandımız. Yüksek kapasite ve hız sunuyor. Özellikle şehir merkezlerinde ve mobil veri trafiğinin yoğun olduğu bölgelerde yüksek hızlar için kritik öneme sahip. Turkcell olarak bu iki bandı birlikte kullanarak hem geniş kapsama hem de yüksek hız ve kapasiteyi aynı anda sunacağız. 4.5G’de attığımız doğru adımlar bugün bizi 5G’ye bu denli güçlü bir başlangıç yapma noktasına getirdi. Türkiye’nin 81 ilinde Turkcell gücünde 5G deneyimi sunmaya hazırız.”
“5G çağında da farkımızı ortaya koymaya devam edeceğiz”
Genel Müdür Dr. Ali Taha Koç sözlerini şöyle tamamladı: “Güçlü altyapımız, güvenilir bağlantımız, geniş kapsama alanımız ve gelişmiş teknolojimizle biz 5G’ye hazırız. Amacımız; ülkemizin bu büyük dönüşümüne öncülük ederken, 5G döneminde de hem teknoloji hem hizmet kalitesi anlamında sektördeki liderliğimizi güçlendirerek sürdürmek. Bugüne kadar mobil iletişimin her evresinde öncü olduk. Şimdi aynı kararlılıkla, 5G çağında da farkımızı ortaya koymaya devam edeceğiz.”

5G ile gelen yenilikler
“5G ile artık yalnızca bireylerin değil; makinelerle, sensörlerle, şehirlerle gerçek zamanlı iletişim kurulan bir çağa giriyoruz. 4.5G’de iletişim vardı; 5G’de etkileşim var diyoruz. Milyarlarca cihazın aynı anda birbirine bağlanmasından ve milisaniyeler içinde iletişim kurmasından söz ediyoruz. Böylesine güçlü bir teknoloji beraberinde çok önemli yenilikleri de getiriyor:
Sabit Kablosuz Erişim (Fixed Wireless Access)
Turkcell olarak ihale sonucunda aldığımız her iki bandı birlikte kullanarak hem geniş kapsama hem de yüksek hız ve kapasiteyi aynı anda sunacağız. Bu strateji, özellikle sabit kablosuz erişim (FWA) tarafında da büyük bir fırsat yaratıyor. Bildiğiniz üzere Turkcell Türkiye’yi Superbox teknolojisiyle tanıştırmıştı. 5G ile, fiber altyapının ulaşmadığı bölgelerde, fiber hızında sabit internet hizmetini bu yolla sunabileceğiz. Aynı zamanda mobilde de 1000 Mbps ve daha yüksek hızlara ulaşan bir deneyim sağlayacağız. Kısacası; 4.5G’de attığımız doğru adımlar bugün bizi güçlü bir 5G başlangıç noktasına getirdi. 5G ihalesinde aldığımız frekanslar ve altyapı hazırlıklarımız sayesinde, Türkiye’nin her yerinde Turkcell gücünde 5G deneyimi sunmaya hazırız.
Mimari Dönüşüm
Geleneksel hücresel şebekelerde, tüm veri trafiği, merkezdeki çekirdek ağdan geçiyor. 5G’de ise bu yapı bulut tabanlı ve yazılım odaklı bir çekirdek üzerine inşa ediliyor. Yani artık şebeke; esnek, yazılımla yönetilen, ihtiyaca göre şekil değiştiren bir yapıya sahip oluyor. Bu da 5G’yi yalnızca hızlı değil, akıllı ve ölçeklenebilir bir mimariye dönüştürüyor.
Şebeke Dilimleme (Network Slicing)
5G’nin en çarpıcı yetkinliklerinden bir diğeri Network Slicing. Yani, şebeke dilimleme kavramı. Artık tek bir fiziksel şebeke üzerinden, farklı sektörlere özel sanal ağlar kurulabiliyor. Örneğin bir dilim, sağlık sektörü için ultra düşük gecikmeli çalışırken; bir diğeri, yayıncılık için yüksek bant genişliğiyle hizmet verebiliyor. Böylece aynı altyapıyla, birden fazla sektöre özel çözümler sunmak mümkün oluyor.
Uç Bilişim (Edge Computing)
Bir diğer fark da veriyi merkeze göndermeden, kullanıcıya en yakın noktada işleme imkânı sağlayan ‘Edge Computing’ yani ‘uç bilişim’ yaklaşımı. 5G’de veriler, kullanıcının ya da cihazın yakınındaki küçük veri merkezlerinde işleniyor. Veri dolaşımı minimum olduğu için gecikme milisaniyelere iniyor. Fabrikalar üretim hatları, hastaneler operasyonları ve şehirlerin trafik akışını gerçek zamanlı verilerle yönetilebiliyor.
Özel Şebekeler (Private Network)
Özellikle de kritik sektörlerde faaliyet gösteren kurumların iletişimde ekstra güvenlik, düşük gecikme ve yüksek kapasite ihtiyacı doğuyor. Private network sayesinde bu kurumlar kendi kapsama alanlarını belirliyor, veriyi kendi ağlarında tutuyor ve güvenlik standartlarını kendileri belirliyor. 5G bu konuda bir dönüm noktası. Zira 5G teknolojisi network slicing (şebeke dilimleme) ve yazılım tabanlı mimari sayesinde her kurumun kendi bağımsız altyapısını oluşturmasına olanak tanıyor. Düşük gecikme, yüksek hız ve kapasiteyle özel ağlar artık çok daha verimli hale geliyor.”





























