Bu yıl su ürünleri ihracatında rekor yılı olacak

Sagun: “Geçtiğimiz sezon bakanlığımızın balık popülasyonunu korumak için getirdiği dönemsel av yasakları ve pandemi sebebiyle avcılık istenildiği gibi gitmedi. Birçok balıkçı sezonu erken kapattı. O nedenle bu yıl balıkçılarımız umutlu. Denizlerimizde bol balık olacağının sinyalleri şimdiden gelmeye başladı. Özellikle hamsi ve çinekopta bolluk yaşanmasını bekliyoruz”

Denizlerde avlanma yasağı 1 Eylül günü kalkıyor. Tüm hazırlıklarını tamamlayan balıkçılar denizlere açılmak için gün sayarken, TİM Su Ürünleri Sektör Konseyi Başkanı Ahmet Tuncay Sagun, yasakların ardından “vira bismillah” diyerek bereketli bir sezon beklediklerini söyledi.

Türkiye’de stoklar üzerindeki av baskısının azaltılması ve avcılığın sürdürülebilir olabilmesi için av yasaklarının gerekli olduğunu savunan Sagun, dünya nüfusunun hızla arttığı, sağlıklı ve dengeli beslenmenin öneminin daha iyi anlaşıldığı günümüzde, hayvansal protein kaynaklarını geliştirmenin zorunlu hale geldiğini vurguladı. Su ürünlerinin, her geçen gün artan protein açığının kapatılabilmesi için çok değerli ve ucuz bir besin kaynağı olduğunu belirten Sagun, son yıllarda aşırı avcılık, çevre kirliliği gibi nedenlerle avlanma yoluyla yapılan üretimin azalmaya başladığını, buna karşın denizlerde ve iç sularda kontrollü bir şekilde yapılan yetiştiriciliğin arttığını söyledi. Türkiye geneli her yıl 600 bin ton civarında gerçekleştirilen üretimin neredeyse yarı yarıya avcılık ve yetiştiricilikten elde edildiğini belirten Sagun, en çok Karadeniz sonrasında Marmara Denizinde avcılığın yapıldığını belirterek, müsilaj konusuna da değindi.

Müsilaj popülasyonu etkilemeyecek

Haziran ayında Marmara Denizi’nde görülen müsilajın başlangıçta endişe yarattığını bildiren Tuncay Sagun, “Ancak, alınan önlemler ve yapılan temizleme çalışmalarının sonucunda denizlerimiz yeniden eski günlerine dönmeye başladı. Tarım Bakanlığımız ve belediyelerin yoğun temizleme çalışmaları neticesinde ilk günlerdeki gibi büyük bir tehlikeden söz etmek mümkün değil. Aslında geçtiğimiz sezon Bakanlığımızın balık popülasyonunu korumak için getirdiği dönemsel av yasakları ve pandemi sebebiyle avcılık istenildigi gibi gitmedi. Birçok balıkçı sezonu erken kapattı. O nedenle bu yıl balıkçılarımız umutlu. Denizlerimizde bol balık olacağının sinyalleri şimdiden gelmeye başladı. Özellikle hamsi ve çinekopta bolluk yaşanmasını bekliyoruz” dedi.

İhracatta hedef 1,5 milyar dolar

Müsilajın ihracata da olumsuz etkisi olmayacağına değinen Sagun, Türkiye’nin ağırlıklı olarak Çipura, Levrek, Alabalık ve Orkinos ihraç ettiğini, son bir iki yıldır bu ürünler arasına eklenen Karadeniz Somonu’nda da ihracatın istikrarlı bir şekilde arttığını söyledi. Bu ürünlerin ağırlıklı olarak açık denizlerden ve Ege ve Akdeniz’deki korunaklı çiftliklerden elde edildiğini ifade eden Sagun, bu nedenle ihracat açısından hiçbir endişe duymadıklarını bildirdi.

Yedi ayda ihracat yüzde 39,5 arttı

Su ürünleri ihracatının Ocak-Temmuz döneminde 2020 yılının aynı dönemine oranla yüzde 39,5 oranında artarak 763.6 milyon dolara ulaştığını belirten Sagun, “En fazla ihraç ettiğimiz Çipura, Levrek ve Alabalık’ta birinci pazarımız AB ülkeleri olurken, Mavi Yüzgeçli Orkinos’ta ise Japon pazarında söz sahibiyiz. Hedefimiz Çin başta olmak üzere diğer uzak doğu ülkelerinde de söz sahibi olabilmek. Bu amaçla hem bakanlığımız hem de sektör kuruluşları olarak yoğun bir çalışma içerisindeyiz. İthal girdi kullanmadan tamamen yerli kaynaklarla ülkemize döviz kazandırmaya devam ediyoruz. Türkiye toplam ihracatının kilogram birim fiyatı ortalama 1.3 doların altında iken, su ürünleri sektörü 6-7 dolara ulaştı. Yüksek teknolojimiz, modern tesislerimiz, ürün kalitemiz ve markalarımız ile katma değerimiz sürekli artıyor. Bu hem ülke hem de sektör açısından sevindirici” diye konuştu. Sagun, Türkiye ile İngiltere arasında 1 Ocak 2021 tarihinde imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması’nın da Türkiye’den İngiltere’ye yapılan su ürünleri ve hayvansal mamuller ihracatını artırdığını, bu ülkeye yoğun bir şekilde Çipura ve Levrek gönderildiğini sözlerine ekledi.

İç tüketim teşvik edilmeli

Bir taraftan ihracat artarken, ülkemizde kişi başına balık tüketiminin azlığından yakınan TİM Su Ürünleri Sektör Konseyi Başkanı ve İstanbul Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (İSHİB) Başkan Yardımcısı Ahmet Tuncay Sagun, “AB ülkelerinde kişi başına yılda ortalama 24 kilogram balık tüketilirken, ABD’de 28, Japonya’da ise 75 kilogram seviyesinde balık tüketiliyor. Türkiye’de bu rakam 6 kilogram civarında. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde tüketim çok az. Tüketimi artırmak zorundayız. Bilindiği gibi tüm dünyanın gündeminde olan korona virüsten korunmak için bağışıklık sistemimizi güçlü tutmamız gerekiyor. Balık bu iş için en uygun ve ulaşımı kolay besinlerden birisi. Bu yıl balığın bol olması sayesinde tüketimin artacağını ümit ediyorum. Sağlığımız için en az haftada iki kez balık yiyelim” dedi.