Hibrit Çalışma Modeli Kadınları Daha Güçlendirecek

Covid-19’un etkisiyle beraber milyonlarca kadın evden çalışmaya başlarken, aynı anda hem anne, hem eş, hem de evlat olarak çeşitli görevleri de aynı anda yerine getirmeye uğraştı. Bu yorucu ve büyük efor sarf edilen dönemde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü mesajları da, gelecek nesillere umut veren türde oldu.

Başarılarımız Ortada

İnoksan Genel Müdürü Esra Altay Batkın

 “Ne mutlu ki kadınların iş hayatındaki başarıları göz ardı edilemeyecek boyutlara geldi. İş ve sosyal yaşantımızda başarılı, kendine güvenen, güçlü, üretken kadınlarımız oldukça fazla. Toplumsal ve ekonomik gelişme için kadınlar her konuda desteklenmeli, iş gücüne katılımının önündeki engeller birer birer kaldırılmalıdır. Kadınların iş gücüne katılımı kendi sosyo-ekonomik durumlarından başlayarak  ailelerini, çevrelerini geliştirecek ve tüm toplumda etki yaratacak önemli bir değişim ve gelişimin öncüsü olacaktır. Son bir yıldır yaşanan pandemi süreci özellikle hibrit çalışma modelinde kadınların iş, özel hayat ve sosyal yaşam arasındaki denge ile sağladıkları başarılarını bir kez daha gözler önüne serdi. İster evde ister sahada her koşulda özenli, hayattaki problemleri çözmeye odaklı yapısı, özgüvenli ve yenilikçi duruşu ile kadınlar bu süreçte zorlukların üstesinden gelmiştir. Buna rağmen günümüzde hala cinsiyet ayrımı gözetildiğine belirli iş kollarının kısıtlandığına şahit oluyoruz. Alışılmışın dışına çıkan, buna cesaret eden kadınlarımızın sağladıkları başarılar ortada. Bünyesinde görev aldığım endüstriyel mutfak sektörü iş gücü gerektirmesi sebebiyle erkek egemen bir yapıya sahip. Sektörde erkek çalışanların sayısı kadınlara oranla çok daha fazla fakat bu oranın dengelenmesi için kapılarımız sonuna kadar açık.

Esra Altay Batkın

Endüstriyel mutfak sektöründe faaliyet gösteren şirketimiz İnoksan’da görev alan bir kadın olarak, isteyip de başaramayacağımız hiçbir hayalin olmadığını söyleyebilirim. Ve yine mutluluk ve umutla söyleyebilirim ki İnoksan olarak bugün üretim ve üst düzey yönetimde çalışan kadın sayımız oldukça fazla. Şirketimize sevgi, merhamet ve azimle kadın eli değmesine öncülük etmekten dolayı gururluyum. Bu durum bizi daha da güçlendiriyor. İnoksan olarak öncelikle şirketimiz devamında ise sektörümüz için cinsiyet eşitliği adına yönetimden sahaya kadar tüm alanlarda kadınların karşılaşabilecekleri sorunları inceleyip bunlarla başa çıkma stratejileri geliştirerek destekleyici programlar çıkarıyoruz. Kadınların sahip oldukları sosyal çevrenin rolünü de sorgulayarak analiz ettiğimiz programlarla ekiplerimize kariyerlerini ve kendilerini geliştirmek için fırsatlar sunuyoruz. Şirketimizde kadın-erkek eşitliğini yalnızca sayısal oranlarla değil iş hayatındaki tüm noktalarda dengeliyoruz. Özellikle yeni mezun genç kadınlarımızı ekiplerimiz arasında almaya gayret ediyor, pozitif ayrımcılıkla onların kariyerlerinin başlangıcından itibaren gelişimleri için yanlarında oluyoruz. Sosyal sorumluluk projelerimizi de kız çocukları ve kadınların hayata ve iş yaşamına dahil olmaları üzerine kurgulayarak hayata geçiyoruz. Bugün gelinen noktada hala öğreneceğimiz çok şey var. Bunun için çalışmaya devam! Geleceği bizler şekillendiriyoruz. Çalışan, üreten ve umut eden tüm kadınlarımızın genç nesillere örnek olacakları konusunda güvenim tam. Yaşamın her alanındaki gelişmelerle kadınların hak ettiği toplumsal cinsiyet eşitliği seviyesine ulaşmasını diliyor, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum.”

Özlem Denizmen

Çalışma Kotasının Olması Tuhaf

Finansal Okuryazarlık Girişimcisi ve Moneye Kurucusu Özlem Denizmen

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü sosyal medyada resimler koymak kadınlara güller vererek kutlamak yetmez… Hakiki aksiyona geçelim. Kadının güçlenmesi için herkese ayrı bir rol düşüyor. Aileler, eşler, kız babaları, kayınvalideler… Kadınlara destek olun, ona cesaret, yol ve güç verin. Önünü açın. İster girişimcilik ister kurumsal hayat, biz kadınlar olaylara daha bütünsel ve empati ile yaklaşıyoruz. Çalışmalar, yönetim kurulunda daha fazla kadın olan şirketlerin daha karlı olduğunu gösteriyor. Farklılık inovasyonu da tetikliyor. Patronlar bunu kendine misyon edinmeye başladılar. Ancak kadın-erkek çalışma oranında hala kotaların olması bile aslında tuhaf bir durum. Bu anlayışın temelinden değişmesi, kadınların daha nitelikli hale getirilmesi ve iş dünyası tarafından yönetimde kadın sayısının artırılmasının kendiliğinden benimsenmesi gerekir. Merdiven yukarıdan sarkıtılmalı. 

Kadınlar;

● İsteyin, talep edin. Kaybedecek bir şeyiniz yok.

● Size teklif edileni, kendi değeriniz ile karıştırmayın.

● ‘Hayır’ demeyi bilin. Günde en az bir kez ‘Hayır’ diyerek irade kasınızı güçlendirin.

● Söz alın. Kadınlar toplantılarda erkeklerden yüzde 75 daha az konuşuyor.

● Takdir bekliyorsanız, gelmeyince içinize kapanmayın. Güç verilmez alınır.

● Öğle yemeklerini değerlendirin. Kadınlar birbirlerine başarılarını anlatmıyor. Kendini övmek ‘ayıp’ geliyor. Erkekler içinse bu çok doğal.

● İçinizdeki bütünsel bakış açısını ve empati cevherini keşfedin, kullanın. 

Işıl Halisdemir

Kadın İstihdamı Tehlike Altında

Dell Technologies Genel Müdürü Işıl Hasdemir

“Bundan sonra hem iş hem de özel hayatlarımızda salgın öncesi kurallara dönemeyeceğimizi ve yeni bir normal haline geleceğini öngördüğümüz hibrit bir modelle hayatlarımıza devam edeceğimizi düşünüyorum. Küresel olarak toplam kadın istihdamının yüzde 4.5’i salgın nedeniyle risk altında. Erkek çalışanlarda ise bu oran yüzde 3.8. Dünyada işsiz kalan her 1 erkeğe karşılık 4 kadın işinden oldu. Bunun en önemli nedeni ise okulların kapanması ve çocukların evde kalmaya zorlanmasıyla çocuk bakımı oldu. Maalesef halen ebeveynlik görevinde en büyük yük annelerin omuzlarında. Bu durum doğal olarak kadınların ilk önce kariyerlerini etkiliyor. Mesleklerin, kariyerin, başarının cinsiyeti olmaz. Bunun iyice anlatılması, anlaşıldığından emin olunması gerekiyor. Kız çocuklarının mücadeleden kaçmayan ve özgüvenli şekilde yetiştirilmesi için hepimize önemli görevler düşüyor. Haksızlığa ve ayrımcılığa uğradıklarını dile getirmekten, karşı çıkmaktan korkmayan kızlar yetiştirmek için elimizden geleni yapmamız gerekiyor.”

Gül Bilgin Mokan

Salgın Kadın İçin Fırsata Dönüşecek

Multinet Up Müşteri Deneyimi ve Yönetişim Direktörü Gül Bilgin Mokan

Uzaktan çalışmanın artık iş hayatının bir gerçeği olduğunu kabul ederek her kurumun kültürünü ve iç dinamikleri de hesaba katarak kendi çalışma modelini belirlemesi gerekiyor.  Salgın nedeniyle işinden uzaklaşmak zorunda olan kadın ve erkek istatistiklerinde salgının kadınlar için tehdit haline gelmesine rağmen bu durum uzun vadede kadınlar için bir fırsata dönüşecek.  Ekiplerde bu durumu tecrübe etmeye başladım. Evlilik veya annelik sebebiyle sorumlulukları artan ya da lokasyon değiştirmek zorunda kalan kadınlar, artık hibrit modelle iş hayatından kopmak ya da iş hayatına ara vermek zorunda kalmadan daha kalıcı ve uzun süreli yer alabilecek. Ayrıca yine hibrit modelle sanayi kentleri dışında yaşayan kadınların mahrumiyetlerinin azalacağını öngörüyorum.”

Zeynep Dağlı Kastro

Başarıya Ulaşacağız

Momento Kurucusu Zeynep Dağlı Kastro

“Artık zorlukları aşmaktaki bir numaralı panzehrimiz çeviklik. Siz yarını düşünmüyorsanız kesinlikle geçmişte kaldınız anlamına geliyor. Dolayısıyla planlı ilerlemek, çevik olmanız ve adaptasyon kabiliyetinizin de çok gelişmiş olması gerekiyor. Bugün bireyler olarak çok daha güçlüyüz diyebilirim. Yeter ki insanı odağımıza alalım ve çeviklik kaslarımızı güçlendirelim. Öncelikle içinizdeki güce inanmalı ve hayata daha geniş bir perspektiften bakabilmelisiniz. Hedeflerinize ulaşmak için ne yapmanız gerekiyorsa her zaman daha fazlası için çalışın. Bu yolculukta en önemlisinin kendinize yaptığınız yatırım olduğunu unutmayın. Daha berrak bir zihin ve daha yüksek enerji için kişisel gelişiminize odak koymayı ihmal etmeyin. Biraz daha uzun vadeli etkilere göz atarsak, insanı daha çok odağına koyan bir dünya öngörüyorum. Ticaretin nasıl e-ticarete dönüştüğüne, medyanın nasıl dijital/sosyal medyaya evrildiğine şahit oluyorsak aynı şekilde finans, eğitim, ülke yönetim yapılarında da bu yönde bir değişim yaşayacağımız kanaatindeyim. Şirketler için de artık kâr odaklılıktan değer odaklı bir oluşuma geçileceğini düşünüyorum. Kâr artışındansa değer artışının ön planda olduğu, rekabet yarışında sadece kâr etmenin değil toplum adına bir değer yaratabilmenin başarıya götüreceği bir sürece girdiğimiz inancındayım.”